31 Mayıs 2009 Pazar

Yeni Hizmet Vol. 1 - LAURA HUGHES

Bu blog'a fazla birşey yazmadığımı ve çok yalnız bıraktığımı fark ederek geçenlerde hard disc'imi karıştırırken Sabancı Üniversitesi'ndeyken fotoğraf hocam olan çok değerli Murat Germen'in benimle paylaşmış olduğu fotoğrafçı arşivine gözüm takıldı ve çok hoşuma giden daha önce dikkatimi çekmemiş bir takım fotoğrafçılar keşfettim.

Sonra düşündüm neden topluma faideli bir proje haline getirmeyeyim ki ben bu arşivi. Ben de hocama da danışarak arşivini blog'umda yayınlamak istediğimi bunun onun için sorun olup olmayacağını soran bir mail attım. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum bana bu fırsatı verdiği için ve ilk fotoğraf sanatçısıyla açılışı yapmak istiyorum.

Laura Hughes

"In 1998, Laura Hughes began photographing a series of nudes and landscapes with an SX70 Land Camera.

Her current work incorporates the use of Polaroid and digital video creating compelling images suggestive of modern surrealism. Laura was awarded her first solo show in 2001 at One Front Gallery in New York City and has been included in many group shows.

Born in Cleveland, Ohio and a graduate of The University of Michigan, Laura Hughes lives in New York City." *

Bu kısa girişten sonra fotoğraflarının en çok ilgimi çeken yanı tabi ki de konvansiyonel fotoğrafçılığın oldukça dışında bir estetik kullanması ve mecra olarak daha çok polaroid ve dijital vidyo gibi görüntüleme tekniklerini seçmesi. Fakat buna rağmen bu mecraların insanlara sunduğu genel geçer estetiği çok daha farklı bir şekilde kullanıyor olması etkileyici. Örneğin nü fotoğraflarda daha çok görmeye alıştığımız herhangi bir erotik veya nü estetikten oldukça farklı bir ifade söz konusu. Spontanlık ve kurgu, gerçek ile hayal arasında gidip gelen bir görsellik yakalamış. Tabi ki bu tavır sadece nü fotoğrafları için geçerli değil. Diğer serilerinde de benzeri bir tavır söz konusu. Neredeyse fotoğrafların hiçbirinde bir odak noktası ve keskin bir netlik yok. Bu durum 19 yy. oldukça sık kullanılan soft focus (bkz. Julia Margeret Cameron) olayını da devreye sokarak benim için fotoğrafın evrimine de bir gönderme olarak bambaşka bir keyifle izlememi sağlıyor fotoğrafları.

Ecnebilerin değişiyle let images do the rest of the talking.